Online Devil

"Devil May Cry da şu anda" "kişi online"

2 Temmuz 2011 Cumartesi

THE GRYPHON RIDER 16

SUYA DÜŞEN PLANLAR


Kraliyet odasındaki işlerini bitirip hızlıca toparlanan Justin ve Vincent labirentlerden geri dönüp yarın gelecek olan gemileri Nornad’ ı bekleyeceklerdi. Daha sonra Vincent’ ın herkesten gizlediği bir evinin olduğu Dravezee Çayırına doğru yola düşeceklerdi. İkili çayırda izlerini kaybettirip Vincent’ ın evine gidecek ve burada parşömenleri ve yıllıkları inceleyeceklerdi.

Vincent ve Justin’ in planı harika görünüyordu; ancak planlar çıkış kapısındaki elf korumaları ölü bulmalarıyla suya düşmüştü. Kapıdan çıktıklarında elf krallarının ganimetinden pay almayı bekleyen yüzlerce korsanlık bir güruh dışarıda onları bekliyordu. Korsanları gören Justin Vincent’ a dönerek “ Bizi buharlaştıracak bir iksirin yoksa kılıçlarımı bırakıyorum.” dedi. Vincent pes etmiş bir ifadeyle hançerlerini yere atarken Justin’ e “ İlk fırsatta kaçıyoruz.” dedi.

Aç gözlü korsanlar labirentlere doğru ilerlerken; Justin ve Vincent elleri bağlanarak köle tüccarı bir korsan olan Helaner’ in gemisine doğru götürülüyorlardı. Siyah bayraklı korsan gemisine götürülürken Vincent en azından parşömenler hala çantamızda diye düşünmeden edemedi. Helaner’ in gemisine getirilen Justin ve Vincent pek de kibar olmayan bir biçimde gemiye bindirilip güvertenin altındaki köle kafesine kondular. İkilinin silah ve çantalarını taşıyan korsanlar depo olduğu anlaşılan bir yere bunları bıraktılar. Vincent korsanların her hareketini izliyordu. Hem kaçış için bir şans bekliyor, hem de çantaların nereye gittiğini öğrenmek istiyordu.

Kefesin kapısının önünde boyları yaklaşık iki metre olan iri yapılı yarı insan yarı ogre mızraklı iki korsan nöbet tutuyordu. Silahsız biçimde buradan kaçmanın imkansızlığını anlayan Justin son umutlarının Hitokiri olduğunu kesin olarak biliyordu. Tam bu sırada durumlarının yarattığı sinir bozukluğuyla kahkahalar atmaya başladı. Ne olduğunu anlamayan Vincent “ Neden gülüyorsun ? ” diye sorunca Justin durumun verdiği umutsuzluk ve sinir bozukluğuyla Vincent’ a gerçekte kim olduğunu anlattıktan sonra “ Az önce işleri batırmış iki prens iken şimdi bir korsan gemisinde satılmayı bekleyen köleleriz. Hayat ne garip değil mi ? “ dedi. Justin ve Vincent gülüşmeye başladıklarında gemi hareket etmeye başlamıştı. İki kahramanımızın gemiden kaçıp yarın gelecek olan Nornad gemisiyle Dravezee çayırına gitme şansları korsan gemisinin yelken açmasıyla kaybolmuştu.

Gecenin karanlığında gemi yoluna devam ediyordu. Vincent güvertede duyduğu seslerle uyandı Justin’ i de uyandırdı. O esnada kapıda bir pençeyle kırılan bir mızrakların sesi duyuldu ve Hitokiri kafesin kapısını kırarak kahramanlarımızı serbest bıraktı. Daha önce sadece efsanelerde duyduğu bir yaratığı gözleriyle görmenin şaşkınlığını yaşayan Vincent geçte olsa toparlandı ve “ Depoya gidip silah ve çantalarımızı almalıyız.” dedi. Kafesten çıktıkları sırada onları gören bir korsan uyarı çanını çalmaya başlamıştı. Bu ses gemideki mürettebatın silahlanıp kafese ve depoya doğru koşacağının göstergesiydi. Çanları duyan Justin ve Vincent korsanlara silahsız yakalanmamak için büyük bir hızla depoya doğru koştular.

Depo kapısındaki iki korsandan Hitokiri yardımıyla kurtulup depoya giren Justin ve Vincent hemen çantalarını ve silahlarını aldılar. Kapıyı açtıklarında koridorun çoktan korsanlarla dolduğunu gören ikili depo kapısını sürgüleyip korsanların içeri gelmesini beklemeye başladılar. Artık savaşmadan gemiden kaçamayacakları bir noktaya gelmişlerdi ve düşmanları sayıca onlardan üstündü.

Bilge bir savaşçının sözüdür. “ Eğer kılıçlar konuşmaya başladıysa; konuşmak için bende kılıcımı çekerim.”

29 Haziran 2011 Çarşamba

THE GRYPHON RIDER 15

ESKİ KRALLARIN ODASI


Elf askerlerin korumasında biraz uyuduktan sonra Justin artık eski dostu Hitokiri’ yi ziyaret etmemin zamanı geldiğini düşünerek ormana doğru ilerledi. Ormanda Hitokiri ’yi ararken yine griffon onun ardında bitmişti. Artık bu duruma da alışan Justin iki metrelik dev yaratığı bir anda arkasında görmekten korkmuyordu. Vincent’ ın planını Hitokiri' ye anlatan Justin işler karışırsa griffondan arkalarını kollamasını istedi. Şüphe çekmemek için topladığı odunlarla gelen Justin ateşin başına oturdu ve ateşi canlandırmaya çalıştı.

Sabahın ilk ışıklarıyla Vincent uyanıp elf konağının kalıntılarını bulmak için haritalarının yardımıyla yola çıktı. Elf askerleri Vincent ve Justin Madernok adasında kafasına göre gezerken yalnız değillerdi aç gözlü ve sinsi korsan Tilnar tarafından takip edilmekteydiler. Biraz araştırmanın sonunda Vincent ve adamları tarihi elf konağını buldular.konağın kalıntıları bütün ihtişamıyla eskiden de olduğu yerde durmaktaydı.

Vincent kraliyet odasının olduğu yer altı mahzenine girebilmek için kapıdaki kraliyet armasının üzerindeki yap bozla oynamaya başladı. Yaklaşık yarım saatin sonunda kapı büyük bir gürültüyle açıldı. Kapıda iki elfi nöbetçi olarak bırakan Vincent kalanlarla birlikte yerin altındaki labirente indi. Bilmeyen biri için kaybolmanın çok kolay olduğu bu labirentte Vincent sayesinde ustaca ilerleyen grup sonunda eski elf krallarının zırhları, kalkan ve kılıçlarıyla aydınlanan kraliyet odasına gelmişti. Armadillo zamanına ait olan yıllıkları ve Vincent’ ın aradığı parşömenleri buldular. Buldukları belgeleri çantalarına doldurmaya başlayan Justin ve Vincent elf askerlerin komutanının emriyle donup kaldılar. İkili bir anda askerlerce kuşatılmış ve boyunlarına dayalı birer mızrak bulmuşlardı. Böyle bir şeyi bekleyen Vincent şaşırmazken Justin o anda Vincent’ a daha önce güvenmesi gerektiğini anlamıştı.

Gücü ve denetimi elinde bulunduran komutan bu gücün verdiği sarhoşlukla birazdan öldüreceği kişilere kralının kurnazca planlarını anlatıyordu. “ Kral uzun zamandır Armadillo’ nun soyundan gelen Ramidor oğlu Vincent’ tan kurtulup krallığının istikrarını artırmak istiyordu. Bu uydurma görevle kızına aşık gözlerle bakan seni de aradan çıkarmak istedi pislik insan. Sizi öldürdükten sonra parşömenler ve diğer her şeyle birlikte odayı ateşe vereceğiz böylece görevimiz tamamlanmış olacak. Yani bu görevdeki rolün sadece ölmekti insan bunu başarabilirsin sanıyorum.“ dedi.

Şok olan Justin kendisine bu kadar iyi davranan kraldan böyle adice bir plan beklemiyordu doğrusu. Toz pembe hayalleri suya düşen Justin ölümünü beklemeye başlamıştı. Ancak Vincent aynı fikirde değildi ve belindeki kemerden yeşil bir sıvıyla dolu olan iksir şişesini yere bıraktı. Kırılan şişedeki sıvı anında buharlaşarak odaya doldu ve elf askerler bir bir yere yığıldılar. Olanlara şaşıran Justin “ Sürprizlerle dolusun elf prens.” dedi. Vincent kendinden emin bir tavırla “ Bunca zaman korumalarıma güvenerek hayatta kaldığımı sanmıyordun herhalde.” dedi.

Vincent odadaki belgelerin kalanlarını toparlarken Justin’ de üzerinde griffona binmiş zırhlı bir adam kabartması olan bir kılıcı almasının kimseyi kızdırmayacağını düşünerek soygunculuk yapıyordu. Biraz duraksadıktan sonra Justin “Gazdan ben neden etkilenmedim ?” diye sordu. “Çünkü su matarana panzehir koymuştum.” dedi Vincent. Justin “Yani su içmesem şu anda ölü olduğumu söylüyorsun değil mi ?” deyince kahkaha atan Vincent “ Hayır sadece iki gün süren uzun bir uyku uyuyacağını söylüyordum.” dedi. Ne kadar rahatladım bilemezsin diyen Justin şimdi ne yapacaklarını bilmez vaziyette odadaki eşyaları inceliyordu.

Ramidor’ un oğlu Vincent’ a nasihatidir : “ En iyi korumaların cesur yüreğin ve kılıçlarındır evlat, onlar ki her zaman sadık ve göreve hazırlardır.”

28 Haziran 2011 Salı

THE GRYPHON RIDER 14

MADERNOK ADASI


Kaptan Ronark’ ın komutasındaki Nornad yolculuğunun sonlarına gelmek üzereydi. Kara görünmüştü elf askerler ve Justin karaya çıkma hazırlığı yapıyorlardı. Justin bu yorucu deniz yolculuğundan sonra tekrar karaya ayak basmanın güzel olacağı düşüncesindeydi. Ne de olsa iki gündür denizde ıslak tahtalardan başka bir yere basmamıştı.

Vincent ise haritalarını ve tarihi kayıp parşömenler hakkındaki bilgileri son bir kez gözden geçiriyordu. Melonon’ un haberi olmadan o eski parşömenleri bulmalı ve elflerin gizli tarihini öğrenmeliydi. Yıllarca kralı ikna etmeye çalışan Vincent bir sonuç alamayınca bir gezi yalanı uydurarak Melonon’ dan yeterli sayıda olmasa da bir miktar asker alabilmişti.

Eskiden elflerin kontrolünde olan Madernok adası yaşanan isyanlar ve bunu takip eden savaşlar sonunda elf kontrolünden çıkmış katillerin, hırsızların ve korsanların sığınağı halini almıştı. Ancak eski elf konağının kraliyetin bildiği gizli bölümlerinde eski elf tarihi ile ilgili çok değerli bilgi ve dökümanlar yer alıyordu. Armadillo’ nun krallığının son dönemlerinde kaybedilen adayı geri almaya hiçbir kral çalışmamıştı zaten Armadillo’dan sonraki kralların temel amacı elindeki toprakları savunmak olmuştu. Elf imparatorluğunun o eski ihtişamı büyük kral Armadillo’yla birlikte yok olmuştu. Krallığa ne olduğuyla ilgili gerçekler o parşömenlerle gizliydi ve Vincent ömrünü adadığı bu işte ilk kez sona bu kadar yaklaşmıştı.

Vincent daha önce birçok elf yerleşimini gezmiş ve o belgeleri aramıştı ancak hiç birinde kayıp parşömenlere ve Armadillo’nun o yıllardaki yıllıklarına rastlayamamıştı. Geriye sadece Madernok kalmıştı korsanlar ve hırsızların adası. Vincent konağın yağmalanmış olmasını bekliyordu ancak kraliyet odalarına kraliyetten olmayan hiç bir korsanın giremeyecek olmasına güveniyordu.

Ronark ve mürettebatı sandalları indirip Vincent Justin ve yirmi elf askeri kıyıya bıraktılar ardından erzaklarını yenilemek ve dinlenmek için yakınlardaki bir koya doğru yelken açtılar. Kıyıya ulaştıklarında Vincent Justin ‘in yanına yaklaşarak “Sana güvenebilir miyim savaşçı?” dedi. Artık bu gizemli adamdan beklenmeyeni beklemeye alışan Justin eskisi kadar şaşırmamıştı. “ Evet halkım arasında güvenilir bir insan olarak bilinirim. Konu nedir? ” dedi.

Vincent hayatının çalışmasını Justin’ e anlattı. Justin böyle bir prensin hayatını halkının tarihine adamasına şaşırmıştı. Kendisi böyle bir şeyle uğraşmazdı bile. Ve Vincent’ a içten içe saygı duyarak “Yanındayım zaten bu bir seyahat görevi olsa çok canımız sıkılırdı.” dedi. Vincent güvenebileceği birini bulmanın verdiği sevinçle gülümsedi ve ekledi. “Bu adada kendinden başkasına güvenme genç dostum benim için bu görevin başarısı her şeyden önce gelir yani bana bile güvenme.”.” Bunun üzerine biraz gerilen Justin askerlere görevi açıklamayı düşünmüyor musun?” diye sordu. ”Onlar Melonon’un askerleri ve seyahatte olduğumu sanmalarını istiyorum bu belgelerde her ne varsa Armadillo’dan sonraki tüm krallar olayın üzerini örtmeye çalıştı.” dedi Vincent.

Kafası karışmış olan Justin gece için kamp yeri seçerken eski parşömenlerin bulunması halinde Vincent’ ın mı yoksa Melonon’ un mu tarafında olacağını bilemiyordu. Vereceği kararı parşömende yazanlar etkileyecekti. Şu an yapacağı seçim sevdiği kadının babasından yana olurdu ama Justin Vincent’ ın sözlerinde yalan görmüyordu bu da onu çelişkiye sürüklüyordu. Justin sonunda olayları akışına bırakmaya karar verdi ve kamp hazırlığına başladı.

Korsan özlü sözüdür : “ Bilmediği sularda yüzen balığı bekleyen tek tehlike köpek balıkları değildir.”